22 Eylül 2025 - 05:42
GÜNCEL KURLAR
🇺🇸USD: 41,3706 ₺ 🇪🇺EUR: 48,6491 ₺ 🥇GRAM ALTIN: 2.726,69 ₺ BTC: 4.733.225 ₺ 🇺🇸USD: 41,3706 ₺ 🇪🇺EUR: 48,6491 ₺ 🥇GRAM ALTIN: 2.726,69 ₺ BTC: 4.733.225 ₺ 🇺🇸USD: 41,3706 ₺ 🇪🇺EUR: 48,6491 ₺ 🥇GRAM ALTIN: 2.726,69 ₺ BTC: 4.733.225 ₺
Dijital Platformların Yeni Krallığı
Köşe Yazısı

Dijital Platformların Yeni Krallığı

12.09.2025 22:16
Doç.Dr. Semih SALMAN

Dijital platformların yükselişi, yalnızca izleme alışkanlıklarımızı değil, aynı zamanda kültürel üretim biçimimizi de köklü biçimde dönüştürüyor. 

Bu köşe yazısını paylaş:
Dijital platformların yükselişi, yalnızca izleme alışkanlıklarımızı değil, aynı zamanda kültürel üretim biçimimizi de köklü biçimde dönüştürüyor.

 

Netflix, Disney+ ve Amazon Prime Video gibi küresel devlerin yanında BluTV, Exxen ve Gain gibi yerli girişimler Türkiye’de pazara girdi. BluTV’nin 2023’te Warner Bros. Discovery tarafından satın alınması ve 2025 itibarıyla “Max” markasıyla devam etmesi, dijital içerik piyasasının artık uluslararası sermaye ve rekabetin doğrudan etkisi altında olduğunu gösteriyor.

 

Bu dönüşümün önemli bir sonucu, televizyonun hâlâ X kuşağı için vazgeçilmezliğini korumasına karşın, Y ve Z kuşaklarının hızla dijital platformlara yönelmesidir. Uzun soluklu, tek kanala bağlı yayın politikalarının yerini, çok seçenekli ve esnek içerik stratejileri aldı.

 

Ekonomik sebeplerin de etkisiyle televizyon kanalları özellikle yaz döneminde risk almayıp yeni yapımlar yerine Yeşilçam klasikleri ve dizilerin tekrar bölümlerine yönelirken, izleyici ise doğal olarak dijital platformları tercih etti. Ancak bu durum beraberinde yeni tartışmaları da getiriyor. Bir yandan bireysel özgürlük ve esneklik artarken, diğer yandan ortak izleme deneyiminin kaybı, toplumsal hafızanın parçalanmasına yol açıyor.

 

 

 

Eskiden televizyonun başında aynı anda milyonlarca kişi aynı diziyi izlerken, bugün her birimiz farklı ekranlarda, farklı içeriklerle meşgulüz. Bu parçalanma, kültürel birliktelik duygusunu zayıflatıyor.

 

Dahası, platform ekonomisinin belirleyici hâle gelmesi, içerik üretiminin giderek algoritmaların yönlendirmesine girmesi demek. İzleyicinin “özgür” tercihi çoğu zaman, görünmez biçimde algoritmaların sunduğu seçeneklerle sınırlanıyor. Yani özgürlük sandığımız şey, aslında bir tür algoritmik yönlendirme.

 

Belki de gelecek kuşaklar için sinema salonları yalnızca nostaljik bir anı olarak kalacak.

 

Ancak asıl soru şu: Bu yeni dijital krallığın vatandaşları olarak, gerçekten daha özgür müyüz?

 

Yoksa yalnızca yeni bir görünmez zincirin içinde, ekranlarımızın parıltısına aldanarak mı yaşıyoruz?

 

 

Doç. Dr. Semih Salman

 

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

Yayınlanma: 12.09.2025 22:16