KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar önemli açıklamalarda bulundu.
CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Rumlar bizi hedef alıyor. TSK olmazsa barış olmaz. TSK'nin varlığı sadece bu tarafa değil, Güney'e de fayda sağlamıştır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"İSRAİL, TÜRKİYE'NİN TAVRINDAN RAHATSIZ"
Türkiye'nin Filistin konusundaki hassasiyeti belli. Sayın Erdoğan'ın BM'deki konuşmasını hep birlikte izledik. O salonda en büyük alkışı aldı. Mazlumların sözcüsü oldu ve en açık cesaretle bunları konuşan biri. Netanyahu bunlardan rahatsız. Türkiye net duruyor ve kamuoyu yaratıyor. İsrail, Türkiye'nin tavrından rahatsız.
Rumların hedefi Kıbrıs’ı Türkiye’den kurtarmak ve kuzeyi kendi egemenlik alanlarına tekrar getirebilmek. İsrail ile Güney Kıbrıs Rumlarıyla ortak bir hedef oluşuyor. İsrail, Türkiye’yi tehdit ediyor, Kıbrıs Türkünü tehdit ediyor. Sen beni bu kadar rahatsız ediyorsan güneyde bir hamle yapıp dengeleri değiştirebilirim diyor.
Sen benimle bu kadar uğraşırsan bende bir hamle yapabilirim diyor. Dolayısıyla biz bu konularda Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içindeyiz. Rum Kıbrıs Türk'ünün devletini işgal etmiştir. 1960 anlaşmaları bağlamında Adnan Menderes ve dava arkadaşları Kıbrıs anlaşmaları ile orada çok önemli olan bir konuma getirdi. Daha önce Türkiye'nin böyle bir garantörlük hakkı yoktu. Kıbrıs Türk'ü barışın huzurun güvenini çok iyi bilir. Türk askerinin varlığı bizim için yaşamsaldır. İsrail, Türkiye'den rahatsız.
"NİYETLERİ KIBRIS'I YUNANİSTAN BAĞLAMAK"
Milliyetçilik ve radikalizm zihniyetiyle Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşmak çok zor. 1963'ten beri Kıbrıs'ta iki ayrı devlet vardır. 62 yıldır yan yana yaşayan iki devletiz. bunu kalıcı hale getirmek lazım. Karşı taraf kendi etkinliğini ve konumunu kullanarak bir siyaset güdüyor. Biz yeni bir sayfa açtık. Federasyonun mümkün olmadığını herkes biliyor. Artık bu kelimeyi çok fazla kullanmıyorlar. Ama varlık sebepleri federasyondur.
Gerçek niyetleri Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak. Aradaki denizi Yunan denizi olarak kabul etmek ve Türkiye'yi Anadolu'ya hapsetmek. TSK olmaz ise Kıbrıs Türk'ünün yaşam hakkı olmaz. Rumların hiçbir zaman iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Kıbrıs Türk'ünün kendi devletine sahip çıkma sorumluluğu var. Kıbrıs Türk'ü federal bir çözümle kendi devletini kaybeder.
Türkiye’nin garantörlük haklarının ortadan kaldırılması ve TSK’nın çekilmesini istediler. Aşırı sağcı partinin oyları artıyor. Birleşik Kıbrıs’ı savunuyorlar, biz azınlık durumuna düşürmek istiyorlar. Gazze olayını Rumlar fırsat olarak bildiler, bunu kabul etmeyiz, niyetleri o. İçimizdeki bazıları çözüm uğruna 'federasyon olabilir' diyorlar.
"FEDERASYONDA KIBRIS TÜRKÜ DEVLETİNİ KAYBEDER"
Kıbrıs Türkü'ne kendi devletine sahip çıkma sorumluluğu düşüyor, federasyonda Kıbrıs Türkü devletini kaybeder. Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmış değildir. Federasyon kurmak, dünyaya açılmak ve ambargodan kurtulmak isterseniz, kendi isteklerinizden feragat edeceksiniz, Türkiye’nin gitmesine razı olacaksınız ve biz sizi kucaklayacağız ve Kıbrıs’ta federasyon içinde barış ve huzur ile kardeşçe yaşayacağız diyorlar. Buna inanlara şaşarım, 1960’larda da buna benzer konuşmalar yapıldı. İyi niyetli olanlar olabilir. Çoğunluk, Kıbrıs’ı Yunan adası olarak görüyor.
AB içerisinde sınır yok, yerleşim engeli yok, sermaye girişi engeli yok. Böylesine bir oyun kurarak bizi zamanla halletmeyi hedefliyorlar. Gelen gidenin haddi hesabı yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti serbest bir ülke, herkes gelebilir. İstedikleriyle görüşebiliyorlar, dernekler üzerinden alınan paralarla medya mensuplarını satın alarak istediklerini yapıyorlar. Bize ve Türkiye’ye yapılan hakaretler, bir de sosyal medya var, yapılanlara inanamazsınız. Hukuku tam istediğimiz gibi şekillendiremedik, kolay değil.
KKTC’nin her türlü maneviyatımız ile oynayanlar ve bizleri devşirmeye çalışanlar karşısında direnişimiz devam etmektedir. Artık Kıbrıs Türkü kendi devletine sarılacağına bir takım işbirlikçilerle hareket etmektedir.
"SEÇİMİ TEKRAR KAZANACAĞIZ"
Kıbrıs Türk Halkı'nın yalnız olmadığını, Kıbrıs Türk Halkı'nın ve Kuzey Kıbrıs Türk Halkı'nın en güneydeki bağımsız bir Türk devleti olarak esasında bütün Türk dünyasının oradaki yıkılmaz bir kalesi olduğunu ifade ederken orada yerini daha da sağlam aldım. Ben de orada duruyorum ve Kuzey Kıbrıs'ı da temsil ediyorum.
Bizim muhalefetimiz tabii bunu hiç görmezden geliyorlar, ne olmuş Tatar gitmiş oraya da, bir şey mi olmuş şeklinde ve en başarılı, bizlerin başarısını sıfırlamak için çalışan bir zihniyet karşısında hala daha fedakarlıklar kuracak ve fedakarlıklarında Kıbrıs Rumu'nun azınlığı olacak, Türk askerler buradan çekecek. Böyle bir zihniyeti hala tartışanlar karşısında bunları konuşturanlar bunların arkasındaki güçleri de belli iken bizler de elbette Türkiye'nin desteğiyle seçimi de kazanmak durumundayız.
Siyasetimizde de daha sağlam bir zemine oturtmak durumundayız. Çünkü gidişat bellidir, gelişmeler bellidir, halka doğru şekilde bunları anlattığımız takdirde seçimi de kazanıp orada güçleneceğiz diye düşünüyorum.
"TÜRKİYE HUZURUN TEMİNATIDIR"
Biz Kıbrıs'tayız, soydaşlarımızın güvenliği için oradayız. Elbette bölgede dengeler vardır, gelişimler vardır. Türkiye oradadır çünkü oradaki her türlü huzurun barışın teminatıdır. Bu Rum tarafına da yaramıştır. Rum tarafı geliştiyse, kalkındıysa bu kadar yılda burada barış vardır, huzur vardır, güvenlik vardır. Burada bir çatışma olsa ki dünyadaki gelişimleri görüyoruz işte, tekrar ediyoruz belki ama Gazze’de yaşananlar, Suriye'de yaşananlar, Ukrayna'da yaşananlar. Gazze’yi tüm dünya seyrediyor, dünyanın uğrunda değil. Burada da benzer olaylar olabilir. Zaten 60'larda, 70'lerde oldu Türkiye gelene kadar. Şimdi dolayısıyla Türkiye'nin buradaki varlığını sorgulayabilecek, Türkiye'nin varlığına bu şekilde bakabilecek, her gün gazetede yazılacak, bize diyecek ve dünyaya bunları okuyacak. Burada yazılan bir şekilde tecrübe ediyor, Rum basınına ve Rum basınına, bak Kıbrıs, Türkler ve Türkiye'ye böyle saldırıda bulunuyor diye her gün haberleri yaptırıyorlar. Ve bizde zorluklar kalıyor.
Türk Devleti Teşkilatı'nda isim vermeyeyim; bir ülkenin lideri diyor ki, Avrupa'da sıkıntı vardır. Avrupa'da sıkıntı vardır. Fransa'da hükümet düşüyor. İngiltere bilerek Avrupa'dan çıktı. Acaba Avrupa Birliği 20-30 sene sonra Avrupa Birliği de kalacak mı? Bir de onu sorayım ben. Bana gelen haberde büyük sıkıntı vardır. Daha iyi durumda onlar, daha az durumda onların, artık bütçesini çekemiyor, kaldıramıyor ve ekonomik yavaşlama vardır.
Milliyet