Danıştay daire başkanı baba 'Bakanlık yetkilileri tutuklanmalı' dedi
21 Ocak'ta 36'sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği ve 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal otel yangını davasının üçüncü duruşması bugün görüldü.
Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda başlayan duruşma öncesinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Spor salonunun etrafındaki cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldı.
Cumhuriyet savcısı, ilk celsenin ardından sunulan mütalaayı tekrar ettiklerini belirtti.
'Bakanlık yetkilileri tutuklanmalı'
Yangında oğlu Yiğit Gençbay'ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, yangında ciddi ihmaller bulunduğunu ve buna rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda sorumluluğu bulunan birçok kişi hakkında yargı süreci başlatılmadığını belirtti.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Gençbay, haklarında soruşturma izni verilen kişilerle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını vurgulayarak, bu kişilerin derhal tutuklanıp görevlerinden uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.
'Liyakati getirmeden hiçbir şeyi düzeltemeyiz'
Yangında sekiz yakınını yitiren avukat Yüksel Gültekin ise bu davanın Türkiye'de yıllardır süregelen liyakatsizlik, torpil ve siyasi kayırmacılığın açıkça ortaya çıktığı bir dava olduğunu ifade etti.
Artık bir silkiniş ve değişim zamanının geldiğini belirten Gültekin, sorunun temelinin liyakat eksikliği olduğunu ve liyakat olmadan hiçbir şey düzelemeyeceğini söyledi.
Gültekin, tutuklu sanık Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener'in eğitimine dikkat çekerek, "Bir otobüs kahyası. Teyzesinin oğlu olduğu için başkan yardımcısı yapan Tanju Özcan'a bakın" ifadelerini kullandı.
Ayrıca tutuklu sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli'yi eleştirdi. Köstereli'nin denetim görevini yerine getiremediğini, önüne gelen evrakın anlamını bile kavrayamadığını savundu. "Bu liyakatsizlik 78 insanın ölümüne yol açtı" dedi.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan müşteki avukatlarından Bilsay Sarper Arslan ise Turizm Bakanı'nın sanıklar arasında bulunmamasını eleştirdi.
Arslan, yangın sırasında personellere "haber vermeyin" talimatı verildiğini ve bu emrin eksiksiz şekilde uygulandığını ifade etti. Duman dedektörleri ve yangın alarmlarının çalışmadığını belirten Arslan, mütalaanın gerçek ifadeleri yansıtmadığını, sanki sanıkların susma hakkını kullandıkları bir tablo çizildiğini söyledi.
Yangın gecesi otelde görevli olan herkesin suçunun "ihmal suretiyle olası kastla insan öldürme" olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, aksi bir kararın "kendilerini 21 Ocak'a, o acı güne geri götüreceğini" belirtti.
Sözlerini, "Ya sadece kendi çıkarını düşünen bu karanlık, çürümüş düzen kazanacak ya da vicdanlı insanlar kazanacak," diyerek tamamladı.
Duruşma öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, esasa ilişkin savunmaların bugün biteceğini belirtti.
Soruşturma izni verilen bakanlık personellerinin de bu davayla birleştirilmesi yönünde bir talebin olduğunu kaydeden Barut şunları söyledi:
"Eğer dosyanın genişletilmesi, kovuşturmanın genişletilmesi talebi yerinde görülmezse, bugün değil ama bundan sonraki duruşmanın ikinci ya da üçüncü gününde muhtemelen kararın çıkacağını düşünüyoruz" dedi.
Barut üçüncü duruşma sürecinin Perşembe veya Cuma gününe kadar devam edebileceğini söyledi.
Pazartesi gününkü duruşmada söz alan Danıştay 9'uncu Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, davanın eksik başladığını, üç bakanlıktan "pek çok suçlu, zanlı ya da en hafif tabiriyle şüphelisinin" yargılanmadığını savundu.
Gençbay, "Sanık (Emine Murtezaoğlu Ergül) diğer otele gidip muz yiyip, istirahat ederken, oğlum arkadaşı Alp ile tekrar otelin içine girip ateş ve zehirli gazların altında otel misafirlerine yardım etmeye çalışmışlardır. Bu gayretlerinden de 10. katta şehit oldukları tespit edilene kadar geri durmamışlardır" diye konuştu.
Yangında sekiz yakınını kaybeden Yüksel Gültekin de, Kartalkaya için, "liyakatsiz personelin, adam kayırmacılığın, siyasetle herhangi bir yere torpille girmenin tamamen gün yüzüne çıktığı bir dava" olduğunu savundu.
'Delil karartma' uyarısı
Yangında oğlu Yiğit Gençbay'ı kaybeden Danıştay 9'uncu Daire Başkanı Gençbay duruşma öncesi de kamu görevlilerinin yargılanması taleplerine ilişkin süreci aktardı.
Duruşma öncesi bilgi veren Gençbay, Turizm Bakanlığı'nın soruşturma izin vermeme kararını hatırlattı ve şunları söyledi:
"[Danıştay ]Birinci dairemiz, bakan yardımcısı hariç diğer tüm kamu görevlileriyle ilgili soruşturma izni vermeme kararını kaldırarak soruşturma izni verip dosyayı Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi."
Ceza soruşturmasının aynı zamanda disiplin soruşturmasını da gerektirdiğine işaret eden Gençbay, "etkili ve yetkili" kişilerin halen makamlarında olduğuna dikkat çekti.
Bu kişilerin "Soruşturmanın selameti açısından açığa alınmamış, hala görevlerinde bulunmaya devam etmelerini" eleştirdi ve şöyle konuştu:
"Sayın Başsavcılık bunlarla ilgili soruşturmada delillerin toplanmasıyla ilgili yazışmayı, bilgiyi, belgeyi, bu kişilerin işgal ettikleri makamlardan isteyecekler. Nedir onlar? İşte İşletmeler ve Yatırımlar Genel Müdürlüğü. Bu denetimden sorumlu genel müdürlük.
"Buradan isteyeceği bilgi ve belgeleri bu genel müdürlüğün başında bulunan ve soruşturma izni verilen kişi verecek Sayın Başsavcılığa. Bu kişilerin bu bilgileri, bu delilleri karartmayacağına ilişkin nasıl bir rahatlık içerisinde olabiliriz?"
Gençbay, Kartalkaya davasında verilecek karar için, "toplumdaki 'yapanın yanına kar kaldığı' ve cezasızlık algısının toplumu kemirdiği anlayışın ortadan kalkacağı bir karara şahit olacağımızı düşünüyoruz" dedi.
Sanıklar için ne ceza isteniyor?
Davada 20'si tutuklu 32 sanık yargılanıyor.
Aileler ve hukukçular davadaki sanıkların "olası kastla öldürme" suçundan yargılanmasını talep ediyor.
Ceza hukukunda "olası kast" istenmeyen neticenin öngörülmesi ancak bunun kabullenilmesini ifade ediyor.
Savcılık mütaalasına göre sanıklar için istenen suçlar şu şekilde:
- Otel sahibi Halit Ergül ve genel müdür Emir Aras dahil yedi kişi hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" suçundan 1950'şer yıla, "olası kastla kasten yaralama" ve "olası kastla nitelikli mala zarar verme" suçlarından 178 yıl 582'şer aya kadar hapis cezası isteniyor.
- Şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras'ın aralarında olduğu 20 sanık için ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talep ediliyor.
Bilinçli taksir, istenmeyen neticenin öngörülmesini fakat gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket edilmesini ifade ediyor.
Mütalaada dört sanığın "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan iki yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Bu kişiler Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel.
Tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk'ün ise beraati isteniyor.
Davada tüm sanıklar suçlamaları reddediyor.
'Bakanlık denetiminde duman dedektörlerinin çalışıp çalışmadığı dahi kontrol edilmedi'
Now Haber'den gazeteci Alican Uludağ, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kartalkaya yangınından 36 gün önceki son denetim raporunda herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığını bildirdi.
Uludağ'ın haberine göre, 16 Aralık 2024'te yapılan denetime dair yangından bir gün sonra yazılan raporda yangın güvenliğiyle ilgili yalnızca "Otelin müşteri yatak odalarında; duman dedektörü, kıymetli eşya kasası, sandalye, valizlik, çamaşır torbası ve fiyat listesi bulunmaktadır" ifadesi yer aldı.
Uludağ'a göre denetim sırasında bu duman dedektörlerinin çalışıp çalışmadığı dahi kontrol edilmedi.
Haberde, raporda yalnızca otelin personel yatakhanesinin kaçak olduğunun belirtildi ve rapordaki şu ifadelere yer verildi:
"Ancak, rapor yazım-imza aşamasında tesiste yangın çıktığı ve tesisin bir kısmının yandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mevcut kapasite ünitelerine ilişkin 8 ve 9 uncu maddede belirtilen hususlara dair bu aşamada bir işlem yapılması imkanı kalmadığından Bolu Valiliği İl Kültür ye Turizm Müdürlüğüne yazı yazılması ve tesisin nihai durumu hakkında bilgi alınarak sonucuna göre gerekli işlemlerin yürütülmesi uygun olacaktır."
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu habere ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.
BBC Türkçe
